5 Eylül 2015 Cumartesi

Memleket Yolcuları




"Memleket nere?" sorusuna ne kadar doğru cevap verebiliyoruz? Ben hala Çanakkale diyorum ama yalan. Memleket Balkanlar. Ata toprağı. Kadırga'da Yorgo otururken biz bir kaç nesildir oradaydık. Yüzyıllarca toprağını sürüp suyunu içtiğin yer vatan toprağı değildir de nedir? Balkanlar hüzün demektir. Balkanlar, katledilen, anayurdundan sürülen yüz binler demektir. Balkanlar hala boğazımızdaki düğümdür.

Bu duygularla başlıyor belgesel. Hüzünlü bir müzik eşliğinde, çıplak ayakla yürürken bebesini koynunda ısıtmaya çalışan anaları, yanlarına alabildikleri üç beş şeyi yükledikleri öküz arabasının çamurlara bata çıka ilerlemesini izliyoruz bir süre. Balkanları ağza almadan önce çekilen desturun ekrana yansıması bunlar.

Bu saygı duruşunun ardından memlekete gitme hazırlığındaki insanları görüyoruz. İşte onlar memleket yolcuları. Neşeliler. Heyecanlılar. Espriler gırla. Bir de oynak Balkan müziği giriyor ki, izleyeni de hüzünden çekip alıyor. Özüne dönüyor her şey. Priştine'den Üsküp'e doğru yol alırken bu sefer de yakın tarihin hüznü yapışıyor yakamıza. Dedik ya, Balkanlar hüzün demek.

Üsküp'ü izlemeye başladığımızda daha önce seyrettiğimiz Balkan belgesellerinden çok farklı bir müzik eşlik ediyor bize. Modern Makedonya'nın en sevilen sanatçısı Tose Proeski pürüzsüz sesiyle büyülüyor. Yirmi altı yaşında bir trafik kazasına kurban gittiğini öğrenmek boğazımızdaki düğümü geri getiriyor.

Eski bir dijital fotoğraf makinesiyle çekilen görüntüler berbat. Hafızası da hemen bitiyor zaten. Hemen cep telefonları devreye giriyor. Allah'tan şimdiki akıllı telefonlar fena çekim yapmıyor. Beş günde dört ülke, beş şehir gezmek ise başka bir delilik.

Balkanların incisi Ohri, yanı başındaki cennet Sveti Naum ayrıntılı bir şekilde tanıtıldıktan sonra kendimizi Arnavutluk'ta buluyoruz. Elbasan ve Tiran. Etrafımızdaki kültür çok hızlı değişiyor. Tiran lüks otomobillerle dolu. Yeme içme ve eğlence mekanları süper. O ana kadar gezilen ülkelerin hepsi fakir ama mekanlar üst seviye ve ucuz. Modern Arnavut müziği de görüntülerle birlikte akıyor.

Karadağ ise Adriyatik demek. Bar, Budva, Kotor anlatılır gibi değil. İzlerken bu muhteşem yerlere ilk fırsatta gitmek isteyeceksiniz. Buraları iki gün değil yimi iki gün gezseniz doyamazsınız. Dönüş yolunu uzatarak Karadağın ismiyle müsemma dağlarını ziyaret ediyoruz. Cetinje ve Podgorica üzerinden tekrar Arnavutluğa giriş yapıp Priştine'ye doğru uzanan otoyol bu yolculuğun son ayağı oluyor.

Ertesi gün memleket yolcuları en kısa zamanda tekrar gelmek üzere bu topraklara veda ediyor. Yine biraz hüzünle tabii ki.

Benim tavsiyem, tüm izleyenlerinden tam not alan bu belgeseli izlemek için bir saatinizi ayırın. Kulaklığınızı da takın ki muhteşem müziklerin tadına varasınız.



2 yorum:

  1. Profil fotoğrafının da nereden geldiği ortaya çıktı, tüh! :)

    YanıtlaSil
  2. hem video hem "memleket yolcuları" için tebrikler..

    YanıtlaSil